Çocuğum Öfkelendiğinde Ne Yapmalıyım?

Öfke; bebeklikten itibaren var olan insan doğasındaki en temel duygulardan biridir. Tıpkı sevinç, üzüntü, korku, acı gibi doğal ve kabul edilebilirdir. Önemli olan öfkelenmemek değil, öfkenin nasıl ifade edilmesi gerektiğidir. Öfke doğru bir şekilde ifade edildiğinde oldukça sağlıklı ve normal bir duygudur. Çocuk öfkesini sözel ve davranışsal biçimde nasıl ifade etmesi gerektiğini bilmiyorsa, kontrolü kaybedebilir. Bu durumda öfke yıkıcı bir duygu haline dönüşür. Öfkelenerek dikkatinizi çekiyor ya da öfkelendiğinde isteklerini yerine getiriyorsanız çocuk öfkesini bir savunma aracı haline getirebilir. Yaş ilerledikçe öfkenin kontrol edilebilirliği farklılaşmaktadır. Örneğin; 2 yaşında bir çocuğun öfkelendiğinde annesine vurması ile 9 yaşında bir çocuğun annesine vurması arasında fark vardır. Çocuk büyüdükçe öfkesini kontrol edebilmeyi öğrenmesi beklenir. Öfke kontrolü; çocuğun öfkesini tanıması ve doğru bir şekilde ifade edebilmesi ile kendini sakinleştirme becerisi kazanması şeklinde tanımlanır.

Öfke Nöbetlerinin Nedenleri

Öfke, çok sık yaşanan bir heyecan türüdür. Özellikle çocukluk döneminde öfkeyi oluşturacak uyaranlar çoktur. Öfke nöbetlerinin her çocukta nedeni farklılık gösterebilir.

  • Çocuklar kendini ifade edemedikleri ya da nasıl ifade etmesi gerektiğini bilmediği durumlarda öfkelerini kontrol etmekte zorlanabilirler.
  • Ebeveynleri tarafından yeterince ilgi görmeyen ya da görmediğini düşünen çocuklar ilgi çekmek için öfke içeren davranışlar sergileyebilirler. (Örneğin; çocuğun sıklıkla yalnız kalması gibi.)
  • Çocuğun sözel ifade becerileri henüz tam gelişmemişse öfke krizi yaşayabilir.
  • Duygularını kontrol edemiyorsa öfkelenebilir.
  • Çocuğun yorgun, uykusuz, aç ya da hasta olması gibi fiziksel ihtiyaçlarının giderilmemesi de öfkelenmesine sebep olabilir.
  • Çocuğun öfkesini sağlıklı yollarla ifade edemeyen ebeveynlerini model alması da öfke nöbeti geçirmesini tetikleyen önemli nedenlerin başında gelmektedir.
  • Ebeveyn tutumlarının tutarsız olması ya da ebeveynlerin arasında mevcut bir gerilimin söz konusu olması da çocuğun öfke duygusu hissetmesine neden olabilmektedir.
  • Çocuğun bağımsız olma ya da ilgi çekme gibi istekleri de öfke nöbetlerinin olası nedenleri arasında yer almaktadır.

Öfke Nöbetlerini Önlemek İçin Ne Yapabilirim?

  1. Öfke nöbetlerini önlemek için öncelikle öfkenin kaynağı bilinmelidir. Öfkenin nedeni keşfedilirse yaşanabilecek olası nedenlerin kontrol altına alınabilmesi mümkün olabilir.
  2. Uyarı sinyallerini önceden fark etmek gerekir. Çocuğun öfkelenmeye başladığında hızlı nefes alıp vermesi, yüzünün kızarması, vücudunun kasılması gibi bedensel değişimlerini fark ettiğinizde öfkesini nöbete dönmeden nasıl kontrol edebileceğine dair sağlıklı öfke kontrol yöntemleri ile ona destek olabilirsiniz. (Nefes egzersizleri, öfkesini resimle ifade etmesi, dokunsal oyunlar, fiziksel aktiviteler gibi)
  3. Çocuğunuzun öfke nöbeti geçirmesine neden olmamak için kurallarınızın önceden belli olması gerekir. Sınırlar koymak ve çocukların davranışlarını düzeltebileceğinizi bilmek, bu gibi durumlarda sabrınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Sınırları ve ailenizin kurallarını önceden çocuklarınızla konuşmak; çocuğunuzun sizi yönetmesine izin verip sonradan bundan pişman olmanızın önüne geçecektir. Kuralları, çocuğunuza algılayabileceği şekilde aktarmak da önemlidir. Örneğin; okul öncesi çocuklarda zaman algısı henüz belirsiz olacağı için parka gidildiğinde 10 dakika parkta duracağız yerine, 4 kere kaydıraktan kayacağız dediğinizde durumu onun daha iyi anlayabileceği şekilde aktarmış olursunuz ve olası öfke nöbetlerinin önüne geçmiş olursunuz.
  4. Çocuğa hiç kural koymamak kadar fazla kural koymak da çocuğun gelişimi için sağlıklı değildir. Esnek davranabileceğiniz durumlarda kontrolü mümkün olduğu kadar çocuğunuza bırakabilirsiniz. (Örneğin; okula giderken giyeceği kıyafete kendi karar verebilir.)
  5. Çocuğun duygularını ifade edebilmesi için öncelikli olarak duygularını tanıyor olması gerekmektedir. Çocuğunuzla mutlu olduğunda, sinirlendiğinde ya da korktuğunda insanların ne hissettiğini, nedenini ve nasıl davranması gerektiğini konuşun. Tüm duyguları öğretirken yüz ifadelerinden, izlemiş olduğunuz çizgi film karakterlerinden, parkta oynayan çocuklardan yararlanabilirsiniz.
  6. Çocuğunuzun öfkesiyle baş edebildiği durumları fark ettiğinizde çocuğunuzu olumlu motive edin. (“Oyun oynarken arkadaşın elinden oyuncağını aldığında ona öfkelendin. Oyunu bırakmak yerine oyuncağını güzelce geri isteyip, arkadaşına oyunun kurallarını hatırlattığın için seninle gurur duydum, sakin kalmayı çok iyi başardın.” gibi)

Öfke Nöbeti Geçirirken Ne Yapmalıyım?

Öfke nöbeti anında öncelikle ebeveyn olarak sakinliğinizi korumalısınız. Çocuğun yapmış olduğu davranışı sorgulamayın, onu ikna etmeye çalışmayın. Duygularını anladığınızı ifade ettikten sonra bu şekilde davranarak istediğini elde edemeyeceğini ona göstermeniz önemlidir. Öfke nöbeti sırasında ‘Bu şekilde seni anlayamıyorum. Ben buradayım, sakinleştiğin zaman konuşalım’ diyebilirsiniz. Mümkünse çocuğunuzu yalnız bırakmayın. Ancak çocuğun fiziksel olarak size zarar verdiği bir durum yaşanıyorsa ‘Bana bu şekilde vurmanı kabul etmiyorum. Sakinleştiğin zaman konuşalım’ şeklinde kısa ve akılda kalıcı cümleler kurarak ortamdan uzaklaşabilirsiniz.

Öfke nöbeti sırasında çocuğunuzun sadece size değil kendine zarar verdiği bir durumu yaşıyorsanız çocuğunuzun sırtını göğsünüze yaslayacak şekilde ona sarılın. Bu sarılmanın onun canını acıtacak şekilde olmamasına özen gösterin, çocuğunuz bu durumu farklı algılayabilir. Çocuğunuza sarılmak, onun sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

Öfke nöbeti öncesinde çocuğunuza ‘hayır’ dediğiniz durumu öfke nöbeti esnasında veya sonrasında değiştirmeyin. ‘Hayır’ cevabı ‘hayır’ olarak kalmalı ki çocuğunuz öfkelenmeyi istediğini elde etmenin bir yolu olarak düşünmesin.

Çocuğunuzun ağlamasını bastırmayın. Ağlamak vücutta biriken olumsuz duyguların dışa atılımını sağlar ve gerilimi boşaltır. Ağlamayı bastırmak yerine öfkesiyle nasıl başa çıkabileceğini ona öğretin.

Öfke Nöbeti Sonrasında Nasıl Davranmalıyım?

Öfke nöbeti geçiren çocuğunuzu inatçı, huysuz gibi kelimelerle etiketlemeyin.

Öfkeyi ifade etme şekli öğrenilen bir davranıştır. Dolayısıyla ebeveyn olarak çocuğunuza ‘rol model’ olun.  Anne baba olarak birbirinize sinirlendiğinizde nasıl yaklaşımlarda bulunduğunuzu gözlemlemesine fırsat sağlayın. Onun karşısında ufak bir canlandırma yapın. (Örneğin; siz ‘bu yaptığın harekete sinirlendim’ dedikten sonra eşiniz ‘seni çok iyi anlıyorum bu şekilde hissettiğin için üzgünüm senden özür dilerim’ diyebilir.)

Çocuğunuz sakinleştiğinde bu durumu muhakkak birlikte konuşun. Duygularının normal ve kabul edilebilir olduğunu söyleyin. Böyle bir durumu kendi yaşamış olduğunuz ya da hikayeleştirdiğiniz bir durumla örnek göstererek açıklayabilirsiniz. ‘Çok kızmış olmalısın, seni çok iyi anlıyorum. Biliyor musun ben de işe giderken götürmem gereken dosyaları evde unutmuşum bu duruma çok öfkelendim. Sonra ne yapabilirdim diye düşündüm ve dosyayı götürmeyi unutmamam için not yazdım. Sen oyuncağını unutmamak için ne yapabilirdin? ‘ şeklinde onu anladığınızı, duygularının normal olduğunu ve ne yapması gerektiğini konuşarak düşünmesini sağlayın. Bu şekilde, hem problem çözme becerileri gelişecek, hem de duygularını nasıl kontrol edebileceğini öğrenmiş olacaktır.

‘Hayır’ kelimesini mümkün olduğu kadar kullanmamayı tercih edin. ‘Hayır’ kelimesi yerine “önce yemeğini bitir sonra tiyatroya gidelim.” şeklinde alternatif bir cümle neden – sonuç ilişkisi kurmasına ve yapması gereken şeyleri net bir şekilde anlamasına yardımcı olacaktır.

Çocuğunuzla çizgi filmleri birlikte izleyerek onunla duygu oyunları oynayabilirsiniz. İzlemiş olduğu karakterlerin duygularını tam olarak anlamamış olabilir. (“Şimdi o ne hissetti? ” “Bak sevindiği için nasıl da gülüyor, sevindiğimizde kendimizi iyi hissederiz”. “Bak burada nasıl öfkelendi. Öfkelendiğimizde bağırmak, etrafa zarar vermek yerine derin bir nefes alarak kendimizi rahatlatmamız gerekir.”) Çizgi film karakterlerinin duygularını birlikte çözümlemek çocukların duyguları, sevdikleri karakterler üzerinden daha iyi anlamasına ve duygularını nasıl ifade etmeleri gerektiğini öğrenmelerine yardımcı olacaktır.

Sakinleştikten sonra davranışının doğru olmadığı hakkında konuşun. En önemlisi ise çocuğunuza onu her daim seveceğinizi, yaşadığınız hiçbir şeyin sevginizi değiştirmeyeceğini muhakkak söyleyin.

Derleyen ve Yazan: Psk. Yeşim ÜÇÜNCÜ

 

Kaynakça:

Prof. Dr. Haluk Yavuzer / Çocuk Psikolojisi

Prof. Dr. Hüseyin Peker /  Zor Çocuk Yoktur

Rahima Baldwin Dancy / You Are Your Child First Teacher

www.actaganistviolence.apa.org

www.kidolindo.com

www.mucahıtozturk.com

http://cocuklarıngelisimi.com