Sıkça Sorulan Sorular

Okula başlarken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Uyum sürecine 2 saatlik programımızla başlıyor, bu sürecin ilk 3 günü sizi okulumuzda misafir ediyoruz. Psikologumuzun görevlendirdiği bir öğretmenimiz, adaptasyon süreci boyunca çocuğumuzla bireysel olarak ilgileniyor ve onun süreç boyunca adaptasyon öğretmeni oluyor. Bu süre içerisinde, çocuğumuzun ebeveynini görmek istediği durumlarda sizleri bir araya getiriyor, sonrasında tekrar oyun ortamına dönüyoruz. Böylelikle çocuğumuz okulu, okuldaki kişileri, ortamı ve oyuncakları güvenle keşfediyor. Burada öncelikli amacımız; çocuğun okula güven duymasını sağlamak.

3. günün sonunda, eğer çocuğumuzun okula karşı güven geliştirmeye başladığını düşünüyorsak, çocuğumuz bir sonraki gün sizinle okulun kapısından ayrılarak, okulda sizin eşliğiniz olmadan vakit geçirmeye başlıyor. Eğer her şey yolunda gidiyorsa, her geçen gün okulda vakit geçirdikleri süreyi biraz daha artırarak, adım adım seçtiğiniz programın saatlerine doğru ilerliyoruz. Bu sürecin hızını ve içeriğini belirleyen çocuğun bize yansıttıkları oluyor. Her ne kadar uyum sürecinde planlı ve organize bir şekilde ilerlesek de, bu süreçte çocukların bireysel farklılık ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz.

Uyum sürecinde biz velilerin nasıl bir yol izlemesi gerekiyor?

Çocukların anaokuluna hazırlığı ve alışma sürecinde, anne – babanın tutumu belirleyicidir. Ailenin göstereceği kararlılık, sabır, okul öncesi eğitime ve başladığı eğitim kurumuna gösterdiği inanç ve güven, çocuğun davranışlarını da etkileyerek uyumunu kolaylaştırır. Ailenin, çocuklarının okula gitmesiyle ilgili kendilerini rahat hissetmesi adaptasyon sürecini çocuk için kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzun okula başlamasıyla ilgili duygularınızı gözden geçirin. Sizin hazır olduğunuz noktada çocuğunuzda kendini güvende hissedecektir. Gönderdiğiniz okula ne kadar güvenirseniz, çocuğunuz da o kadar çabuk güvenir. Okul ve öğretmenle ilgili güven duygularınızı çocuğunuzla paylaşın. “Öğretmenine ben güveniyorum. İhtiyacın olduğunda o sana yardımcı olacak.” gibi bir ifade, siz yokken öğretmeninden yardım alabileceği düşüncesini geliştirmesini sağlar. Ayrıca çocuğunuzla öğretmeni arasında kurulacak sıcak ilişkiyi onayladığınızı da gösterir.

Anaokulun her gün gidilmesi gereken oyun, arkadaş ve eğitim yeri olduğu anlatılmalı ancak abartılmış ve yanlış bilgi, baskı kurularak verilmemelidir. Çocuğunuz aksi bir durumla karşılaştığında, aradığını bulamayacak ve okula güveni kalmayacaktır.

Anaokulunun sadece çocuklara özel, çocukların arkadaşlarıyla buluştuğu ve oyun oynadığı bir yer olduğu söylenmeli, anne ve babaların bulunmadığı, işe gittiği açıklanmalıdır.

Çocuğun anaokulunu reddetmesi durumunda, büyükanne/büyükbaba gibi aileden birinin çocuktan yana tutum göstermesi, ona güç verir ve tepkisini büyütür. Okula gidiş, tüm aile bireyleri tarafından desteklenmeli ve tüm aile bireyleri uyum içinde olmalıdır.

Çocuk okula birlikte geldiği ebeveyni yanında ağlıyor, onun gitmesine izin vermiyorsa, okula bağımlı olmadığı bir kişi tarafından okula getirilmeli ve okula düzenli devam etmesi konusunda yönlendirme yapılmalıdır. Yakınmaya ya da isteksizliğe devam etse bile, giyinmesine, okula gitmesine yardım edilmeli, sınıfa girmesi konusunda sakin ve kararlı davranılmalıdır.

Çocukların okula başlamakla ilgili çekincelerinden biri de; okulda bırakılacaklarını düşünmeleridir. Aile bu noktada, çocukla okula-geliş gidiş saatlerini belirterek konuşmalı, sadece belli bir zaman dilimi içinde okulda kalacağını belirtmelidir. Anne –baba sözünü tutmalı ve o süreyi geçirmeden okuldan almaya dikkat etmelidir. Saat konusunda titiz ve okulla uyum içerisinde olunmalıdır.

Aile, olumsuz duygu ve düşüncelerini çocuğun yanında konuşmamalı, idare ile iletişime hemen geçmelidir.

Öğretmenleriniz nereden mezun?

Okulumuzda öğretmenlerimiz üniversitelerin, okul öncesi öğretmenliği ya da çocuk gelişimi ve eğitimi mezunudur. Ayrıca, çocuk gelişimi bölümü lise mezunu öğretmenler de okulumuzda yardımcı öğretmenlik yapabiliyorlar.

Sınıflarda yardımcı öğretmen var mı?

En küçük (3 yaş) grubumuzda; bir sınıf öğretmeni ve bir yardımcı öğretmen bulunuyor.  4 ve 5 yaş gruplarımızda ise sınıf öğretmenleri sınıfta bulunuyor.

Uyum sürecinde çocuğum okula alışamazsa ne oluyor?

Uyum sürecinde gözlemledikten sonra uzmanlarımız tarafından çocuğun okula uyum sağlayamadığı, ya da okul olgunluğuna erişmediği belirtiliyorsa, uyum sürecine ara veriyoruz ve tekrar görüşmek üzere yollarımızı kısa bir süreliğine ayırıyoruz. Bu süre çocuğa büyümesi ve gelişmesi için gereken zamanı sağlıyor ve okula adaptasyonu, sağlıklı bir şekilde denememiz için fırsat yaratıyor.

Çocuğumun alerjisi (besin, toz vb.) var. Bulunduğu ortamı nasıl yönetiyorsunuz?

Okulumuzda, alerjik reaksiyonları önlemek için halı kullanmıyoruz. Okulumuzun tarihi köşk olması sebebiyle, doğal ahşapla kaplı zeminini rutin olarak, kokusuz ve doğal hijyen malzemeleri ile temizliyoruz. Bunların yanı sıra, her cuma günü nano – teknoloji buharlı temizlik makinası ve ürünleriyle derin temizlik yapıyoruz. Besin alerjisi için velilerden aldığımız bilgiler doğrultusunda detaylı bir liste oluşturuyoruz. Velilerimizle, yemekleri takip edebilmeleri adına aylık yemek listemizi paylaşıyoruz.

Çocuğumu anne baba dışında herhangi biri okuldan almak için geldiğinde teslim ediyor musunuz?

Normal şartlar altında çocuğu yalnızca anne ve babasına teslim ediyoruz. Eğer herhangi bir yakın veya tanıdık okuldan alacak ise, anne-babanın önceden kurumu arayıp bu durumu idareye bildirmesi gerekiyor.

Okulunuzun çalışma saatleri nedir? Herhangi bir sebepten ötürü geciktiğim durumlarda ne yapıyorsunuz?

Okulumuz sabah 07:30’da nöbetçi öğretmen tarafından açılıyor ve 18:00’de kapanıyor. Dolayısıyla öğretmenler 18:00 itibariyle okuldan ayrılıyorlar. Sizlerin geç kaldığı durumda, süreklilik arz etmemesi koşuluyla, okuldaki sorumlu kişiler çocuğa eşlik ediyor. Süreklilik arz ettiği durumda, okulda tek başına kalan çocuk kaygılanarak, kendini gruptan ayrılmış, ötekileşmiş ve unutulmuş hissediyor. Velilerimizden bu konuda gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.

Yemekleriniz okulda mı pişiyor?

Önem verdiğimiz şeylerden bir tanesi de, sağlıklı ve dengeli beslenme. Mutfağımızdan çıkan her şey aşçımız tarafından hazırlanıyor; yoğurttan reçele, salçadan çocuk çayına kadar… Çocuklarımıza göz zevklerine, sağlığa uygun menüler ve lezzetler sunuyoruz. Alışverişimiz semt pazarından yapıyoruz. Mutfağımıza hazır gıda girmiyor.

Yemek istemeyen ya da destek bekleyen çocuklara nasıl yaklaşıyorsunuz?

Yemeklerde, her çocuk kendi grubu ve öğretmeniyle aynı masayı paylaşıyor. Böylelikle hem çocuklar yemek için dışsal bir motivasyon sağlamış oluyor hem de destek bekleyen çocuklara grup öğretmenleri rahatlıkla destek verebiliyor. Yemek konusunda direnç gösteren çocuklarımız da, bir süre sonra bu konudaki çerçevemizi anlayıp, yemeklerini daha düzenli yemeğe başlıyorlar. Unutmayın ki, çocuk ancak yeme alışkanlığını kazandıktan sonra kendi karnını doyurmanın sorumluluğunu almış oluyor, bu da çocuğun bireyselleşme ve bağımsızlaşma sürecine önemli bir katkıda bulunuyor.

Herhangi bir acil durum ya da bir rahatsızlık durumunda bizlerle hemen iletişime geçiyor musunuz?

Evet, normal akışın dışına çıkan bir sağlık durumu söz konusu olursa, hemen sizlerle telefon aracılığıyla iletişime geçiyoruz.

Okula hasta çocuk kabul ediyor musunuz?

Hayır. Çocuklarımızın hastalandığında, hem kendi sağlıkları hem de diğer çocuklarımızın sağlığının korunması amacıyla ilaç tedavisi sonlana kadar, evde özel bir bakım altında kalması uygundur. Okulumuzda vitamin haricinde ilaç kullanılmamasına dikkat ediyoruz. Uzun süreli ilaç kullanımlarında idareye bilgi verildiği takdirde,  velilerimize bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz.