İlkokula Merhaba ve Okula Hazır Bulunuşluk
İlkokula başlangıç çocuklar için birçok farklı duyguyu beraberinde getirirken aynı zamanda da anne ve babalar için oldukça heyecan verici bir olaydır. Çocuğun okula hazır bulunuşluğu; motor gelişim, dil gelişim, bilişsel gelişim, sosyal-duygusal gelişim ve öz bakım becerileri gibi tüm gelişim alanlarının yanı sıra aynı zamanda akademik anlamda da okula başlangıç düzeyinde hazır olması ve okul olgunluğu kazanmış olması demektir.
Çocuğun hem psikolojik anlamda hem akademik anlamda okula hazır olarak başlaması, okula uyum sürecini daha rahat geçirmesine pozitif katkıda bulunacaktır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuğunun okula hazır bulunuşluğuna dair gerekli bilgiyi, okula başlamadan önce okul öncesi öğretmeninden ve okulunun rehberlik bölümünden alması gerekmektedir. Bunun yanı sıra okul olgunluğunu daha kapsamlı olarak ölçen testler de uzmanlar tarafından yapılmaktadır. Ebeveyn olarak ilkokula kayıt döneminde okul öncesi öğretmeninden ve rehber öğretmeninden almış olduğunuz geribildirimlere ve uzman değerlendirmelerine göre çocuğunuzun hangi okula gitmesi gerektiğine dair son kararı vererek (daha akademik mi daha sosyal bir okul mu olsun yoksa hem akademik hem sosyal bir okul mu) seçimleriniz ile birlikte yeni bir sürece ilk adımı atmış olacaksınız.
Okul öncesi dönemden ilkokula geçiş döneminde çocukları ve ebeveynleri neler bekliyor?
İlkokula başlangıç çocuğunuzun yaşantısındaki en önemli geçiş süreçlerinden biridir. Okul öncesi dönemdeki deneyimleri çocuğunuzun içindeki potansiyeli desteklese de, ilkokul her çocuk için yeni ve farklı bir ortamdır. Dolayısıyla sosyal çevresinin farklılaşmasının yanı sıra, o çevrenin yeni kurallarıyla tanışması, farklı arkadaşlıklar edinmesi, oyun yerine ders yapması, masa başı çalışmaların artması, daha fazla sorumluluk alması, farkındalıklarının artması gibi değişimler çocuğun ilkokula uyum sürecini oluşturur. Bu süreçte belirli bir süre zorluk yaşaması normaldir. Ebeveyn olarak yapmanız gereken en önemli şey; çocuğunuzun bu yöndeki gelişimi ve çabasını desteklemenin yanı sıra bireyselleşmesi yönünde atacağı adımlar için ona fırsat yaratmak olacaktır. Çocuğun yeni dünyasına attığı adımın rahatlığı, ebeveyn ve çocuk arasındaki güven temeli ile belirlenir. Sağlam temelli ebeveyn-çocuk ilişkisine sahip ailelerde çocuklar anne ve babalarının güven verici, rahatlatıcı ve destekleyici tutumları ile uyum sürecini daha rahat atlatacaklardır.
SOSYAL-DUYGUSAL HAZIRLIK
Çocuğun kendine güven duygusunun gelişmiş olması, bireysel karar alabilme yetisinin olması, anne ve babadan bağımsız hareket edebiliyor olması, sırasını sabırla beklemeyi biliyor olması, sosyalleşmeye açık olması, çabuk demoralize olmaması ve başarılı hissetmediği konularda da çabalamaya devam edebilmesi, problem çözme becerilerinin gelişmiş olması, isteklerini ve ihtiyaçlarını ağlamadan ifade edebilmesi, öfkesini kontrol edebilmesi, kaygıları ile başa çıkabilmesi gibi özellikleri de yeni ortama uyum sağlamalarında önem taşıyan özelliklerdir. Örneğin; bir ihtiyacı olduğunda bunu rahatlıkla bir arkadaşına ya da öğretmenine söyleyebilmesi, hata yaparsam ya da arkadaşlarım alay eder mi endişesi duymadan tüm okul içi çalışmalara ve oyunlara katılabilmesi gibi becerileri kazanmış olması okula sosyal-duygusal hazırlık için zemin oluşturmaktadır.
AKADEMİK HAZIRLIK
Çocuğun sosyal-duygusal yönden hazır olmasının yanı sıra birtakım akademik becerilere sahip olması da ilkokula uyum sağlama konusunda oldukça önem taşımaktadır. Akademik çalışmalarda dikkat süresinin yaşı ölçüsünde yeterli olması, tüm ana ve ara renkleri tanıması, kas becerilerinin yaşı ölçüsünde gelişmiş olması (kalemi, makası doğru tutabilmesi gibi), rakamları tanıması, eşleştirme ve sıralama becerilerinin gelişmiş olması, zıt kavramları biliyor olması, düşünme ve sorgulamanın yaşı ölçüsünde gelişmiş olması, kelime dağarcığının gelişmiş olması gibi yeterlilikler de akademik görevleri yerine getirmekte zorluk yaşamaması adına önemlidir.
FİZİKSEL VE ZİHİNSEL HAZIRLIK
Sosyal-duygusal ve akademik hazırlığın yanı sıra çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel gelişiminin de belirli düzeyde olması okula uyum sürecini kolaylaştıracaktır. Özellikle ilkokula hazırlık döneminde çocuklar daha enerji dolu, daha hareketli olduğundan dolayı fiziksel yeterliliğe sahip olmaları hareketleri oyunlarda başarılı olmaları için gereklidir. Çünkü bu tip çocuklar için arkadaş ortamına daha çabuk girmek ve kolayca sosyalleşmek daha mümkündür. Dolayısıyla sosyalleşmede fiziksel beceriler de önemli rol taşımaktadır. İlkokula başlayacak olan çocukların sosyal-duygusal, akademik ve fiziksel olgunluğu kazanmış olmasının yanı sıra zihinsel gelişim olarak da hazır olması beklenmektedir. 5-5,5 yaş okulda başlangıç yaşı olarak kabul edilse de her çocuk farklı gelişim göstermektedir. Örneğin; çocuk zihinsel olarak okula hazır görünse de sosyal-duygusal olgunluğa ulaşamamışsa, bu durum ilerleyen okul yıllarında zorluk yaşayabilme ihtimali doğurmaktadır. Eğer gerekiyorsa başlangıç için 1 yıl daha beklemek ya da gerekli desteği alarak sürece başlamak daha olumlu olacaktır.
VE OKULA BAŞLANGIÇ…
Okulun ilk gününde muhakkak çocuğunuzun yanında olun. Mümkün olduğu kadar rahat olun. Çocuğunuzun okula rahatça girebilmesi için önce sizin rahat olmanız ve bunu ona hissettirmeniz gerekir. Çocuğunuzun okulla ilgili sorularına dürüst ve detaylı cevaplar verin. Hatta kendi deneyimlerinizden paylaşım yapmanız onun duygularını ve endişelerini anladığınızı yansıtacak ve onu rahatlatacaktır. Çocuğunuzun düzenli bir yaşam rutini olmasına özen gösterin. Yeterli uyku uyuduğuna emin olun. Yetersiz uykunun dikkat ve öğrenme gibi problemlere yol açabileceğini unutmayın. Okula gitmek istemediğinde geri adım atmayın ve onu okula gitmeye ikna edin. Gün sonunda ise gününüzün nasıl geçtiğine dair paylaşımlarda bulunun.
Unutmayın ilkokula başlangıç daimi bir başarılı hayat anlamına gelmez ancak olumsuz bir başlangıç akademik olarak hayata bakışını daha baştan olumsuz düşüncelere dönüştürmesine sebep olabilir. Güven verici, rahatlatıcı, destekleyici tutumunuzu her daim koruyun ve her şeyin yolunda gittiğine emin olmak için okul ve öğretmen ile sürekli iletişim halinde olmaya özen gösterin.
Derleyen ve Yazan: Psk. Yeşim ÜÇÜNCÜ ŞAHBAZ
Kaynakça: