2015 yılında okul bahçesinden içeriye girdiğim ilk anda içime sinen, sonra yaptığım görüşme ile perçinlenen okul kararım maalesef taşındığımız için ertelenmek zorunda kalmıştı. Neyseki en önemli ve son senesinde oğlum Kuzey’i İlk Gelişim’e gönderebilme fırsatı yakalamıştım.
Bir yıl boyunca bir kere bile acaba oğlum ne şartlar içinde diye şüphe etmediğim bir eğitim yuvasındaydık. Atatürk’ün ilkelerine kalpten bağlı; çocukların aydın insanlar olma adımlarını başlatan , geliştiren bir eğitim yuvasındaydık. Okulun kapalı bir derslikten ibaret olmadığını, çocukların ancak keşfederek, deneyerek öğrenmelerini sağlayan bir eğitim yuvasındaydık. Çocukların çok eğlendiği ve güldüğü bir eğitim yuvasındaydık. Markete gittiğimde, anne ne olur naylon poşet kullanma zihniyetli çocuk yetiştiren bir eğitim yuvasındaydık. Kendi yetiştirdiği sebzeyi yeme şansı veren bir eğitim yuvasındaydık. Tartışmak istediği konuyu okul yönetim odasına götürme fırsatı verilen, demokratik, özgür bir ortamı olan bir eğitim yuvasındaydık. Ben eğer tüm yılı özetleyecek olursam, satırların yetmeyeceği bir eğitim yuvasındaydık.
Çocuğumu kendi çocuğunuz gibi sevdiğiniz için, gösterdiğiniz sabır ve anlayış için, oğluma ve bana aynı zamanda çok şey öğrettiğiniz için ben tüm İlk Gelişim ailesine sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, sayenizde daha çok pırıl pırıl çocuk yetişecek.
Keşke ilkokula da beraber devam edebilseydik!
Gülistan Dağdelen